Dünyanın, doğa olaylarının, maddenin ve nihayetinde içerisinde yaşadığımız koca evrenin matematiksel ve fiziki kuralları var. Adeta büyülü bir ritüelmiş gibi matematiksel denklemler ve fizik biliminin yöntemleriyle göremediğimiz maddeleri bile öncesinde beyaz bir kağıt üzerinde bulabiliyoruz. Yaşadığımız çevreyi ve tüm bu düzeni -bazılarına göre düzensizliği- oluşturan denkleri mantıksal düşünce ile tanımlayabildiğimiz için söz konusu insan olunca…
Kurumsal Anlayışta Bütünsellik
İnsan vücudunu bir bütün olarak ele aldığımızda, bu ana yapıyı oluşturan parçalardan birinde yaşanılan herhangi bir sorunun bütünün işleyişinde de çeşitli problemlere neden olacağı açıkça görülebilir. Sözgelimi, herhangi bir organımızın, olması gereken ölçütlerden düşük bir seviyede işleyişini yerine getiriyor olması, birtakım rahatsızlıklara sebep olacağı gibi hayat standardımızın önemli ölçüde düşmesine ve yaşam…
Üretim yöntemlerinin muazzam bir hızla gelişmesi, üretim araçlarının hiç olmadığı kadar ucuzlayıp küçülmesi, marka yaratmanın birkaç günlük bir çabayla mümkün olması…
Hemen hemen her sektörde hem sektör içi hem de sektör dışı rakipler giderek çoğalıyor. Dijitalleşme ve küreselleşme bireyleri ve devasa şirketleri gitgide güçlendirirken kobi düzeyindeki firmaların işini daha da zorlaştırıyor. Dijitalleşme ve üretim yöntemlerindeki…
Dikiz aynasına bakarak ileri gitmeyi denediniz mi? Sakın denemeyin; büyük ihtimalle başınıza bir şey gelecektir.
Öyle ki, her şeyden önce geride bıraktığınız yolun ivmesinde hareket ettiğiniz için, gideceğiniz yönü şaşırabilirsiniz. Diğer yandan bir ağaca veya duvara çarpabilir, bir canlıya zarar verebilir veya uçurumdan aşağı yuvarlanabilirsiniz.
Korkutucu değil mi?
Fakat nedense iş veya özel hayatımızda dikiz…
Sorumsuz kardeşini yapması gereken fakat bir türlü yapmak istemediği bir eyleme ikna etmek, sınıf arkadaşından kendisi için tuttuğu notları istemek, iş arkadaşından kendi projene destek vermesini istemek, patronunla yol parası üzerine bir müzakere yapmak…
Satış denince zihinlerimize sadece ürün ve hizmet satmak eylemi geliyorsa kavramı pek de doğru içselleştirememişiz demektir. Satış eylemi, hayatlarımızın birçok yerinde…
Çocukluğumuzda başlıyor aslında ‘hızlı ol’ algısı.
Ortalama 3 yaşına kadar hız kumandası ebeveynlerimizde oluyor. Yürümek için harcanan çaba, ilk konuşma için verilen emek, tabağındakinin hepsini bitirirsen hemen büyürsün masalları... Sanırım dünyada canlılar arasında bir şeyin zamanını beklemeyen tek canlı olabiliriz.
Ama sana bir haberim var.
Eğer bir yarış arabası, jet uçak veya maraton koşucusu değilsen…
Akademik çalışmaların gündelik hayata uyarlanAmaması birçok okur-yazarın şikayet ettiğin şeylerin başında geliyor. Özellikle sosyal bilimler gibi direkt gündelik hayatımıza odaklanan disiplinlerdeki çıktılar maalesef makale düzeyinde kısırlaşıp kalıyor. Mikael Krogerus ve Roman Tschappeler bu sorunu görmüş olacak ki Aristo’nun retoriğinden Alman sosyal bilimci Elisabeth Noelle Neumann’ın suskunluk sarmalına; Erving Goffman’ın çerçeve etkisinden, Stuart Hall’un Kodlama/Kodaçımı modeline…
İnsanlık olarak deyim yerindeyse algılarla yaşıyoruz. Devletler, hükümetler, şirketler, çalışma arkadaşlarımız, aile bireyleri, eş ve dostlarımız... Temasta olduğumuz herkes ve her şey için zihnimiz birtakım süreçler yürütüyor. Bu süreçlerin sonucunda ön yargı, düşünceler, duygular ve hikayeler üretiyor. Peki tüm bu çıktılar ne kadar sağlıklı? Özümüze ulaşmak için tüm bu süreci nasıl yönetmeli nelere dikkat etmeliyiz?…
Gelişim kuşkusuz her birimizin hayatında önemli bir rol oynuyor. Kendi kişisel gelişimimizin yanında, kendilerini geliştirmeye dair mesai harcamayan kimseleri hayatlarımıza bile almıyoruz çoğu zaman. Bitmek bilmeyen bu ilerleme, gelişme, evrim geçirme ve olabilecek en iyi versiyonun olma hali dipsiz bir kuyu gibi. Tam da bu aşamada yolumuzu kaybetmemek, zihnimizde oluşan sonsuz soru döngülerini kırabilmek için…
Geleceği yakalamak, dijital dönüşüme ayak uydurabilmek ve nihayetinde de sürdürülebilir yapılar inşaa ederken gelecekte de var olabilmek isteyen kurumlar hiç olmadığı kadar zorlayıcı bir dönüşüm sürecindeler. Bu sonsuz çabanın ilk adımında, hızla ölçeklenebilen ve müşteri istek/ihtiyaçlarına hızla cevap verebilen start-up şirketlerinin iş yapış biçimleri örnek alındı.
Çok uluslu onlarca yıllık geçmişe sahip şirketlerin çağa ayak…