Akademik çalışmaların gündelik hayata uyarlanAmaması birçok okur-yazarın şikayet ettiğin şeylerin başında geliyor. Özellikle sosyal bilimler gibi direkt gündelik hayatımıza odaklanan disiplinlerdeki çıktılar maalesef makale düzeyinde kısırlaşıp kalıyor. Mikael Krogerus ve Roman Tschappeler bu sorunu görmüş olacak ki Aristo’nun retoriğinden Alman sosyal bilimci Elisabeth Noelle Neumann’ın suskunluk sarmalına; Erving Goffman’ın çerçeve etkisinden, Stuart Hall’un Kodlama/Kodaçımı modeline kadar 44 farklı iletişim teorisini gündelik yaşamlarımızda kullanabileceğimiz şekilde örneklerle açıklıyorlar.

Benim ağzımdan çıkan acaba senin kulağına isabet etmiyor mu? Algıda mı seçicisin sen?

Leyla ile Mecnun – İsmail Abi

Yazarlar konularına oldukça hakim ve olabildiğince duru bir şekilde teknik konuları açıklıyorlar. Örneğin kitabı okuduktan sonra Leyla ile Mecnun dizisinin fenomen karakteri İsmail abinin yukarıdaki oldukça popüler repliğinin ortaya çıkmasına sebep olan olayın bir Kodlama/Kodaçımı iletişim modeli üzerinden incelenebileceğini anlıyorsunuz.

Nasıl Okumalı?

Yazarlar kitabı kaleme alırken okurlara bilgi yüklenmesi yapmaktan ziyade daha pragmatik bir yol izlemişler. Kitap, iletişim alanına meraklı okurlar için bir yol rehberi olarak tasarlanmış. Okurken de buna dikkat etmek gerekiyor. İletişim Kitabı Doğru İletişim İçin 44 Fikir kitabını kurgusal bir roman gibi elinize alıp tek seferde bitirmek yerine, ara-ara, bölüm-bölüm okuyarak ilginizi çeken teoriler için daha detaylı okuma yapabilirsiniz. Yazarlar onlarca farklı yazar, kitap ve makaleye atıf veriyor. 2 sayfalık kısa bölümler ve öncesinde de süreci özetleyen grafiklerle işin özünü aktarıyorlar. Okuduğunuz iletişim modeli dikkatinizi çeker ve daha detay bir okuma yapmak isterseniz bu atıfları takip etmek yeterli.

Öne Çıkanlar

1. İnsanları nasıl etkilersiniz: Teklifinizin getirilerinden bahsetmek yeterli olmayabilir, eğer eyleme geçmezlerse insanların neleri kaybedebileceğini de göstermeniz gerekir.
2. İnsanlar mantıksal argümanlar istemiyordu, iyi hikayeler istiyordu.
3. İnsanlar cesurların hatalarını affeder, ancak şüphe edenlere güvenmez.
4. Tanıştığın herkes senin bilmediğin bir şeyi biliyor.
5. Kendi gözlemlediğimiz şeyleri gözlemleyemeyiz (bu yüzden terapistler kendilerini tedavi edemezler). Araştırmalara göre buna “kör nokta” denir.
6. Gerbner, çok fazla televizyon izlemenin insanların gerçeklik algısını değiştirdiğini ve anksiyeteye neden olduğunu savunur.

Daha kapsamlı bir okuma için İletişim Kitabı Doğru İletişim İçin 44 Fikir kitabına aşağıdaki görsel üzerinden ulaşabilirsiniz: