Gelişen Zihin Olabilmek İçin İpuçları
Bu makaleyi paylaş
Yeni bir şey öğrenmenizi, yeni bir zorlukla mücadele etmenizi veya konfor alanınızdan çıkmanızı engelleyen hiçbir şey yok. Gelişen zihin olabilmek tam olarak budur.
Beynin, özellikle de insan beyninin en etkileyici yönlerinden biri, önüne gelen neredeyse bütün işleri öğrenme esnekliğine sahip oluşudur. Gelişen zihin olabilmek derken bunu kast ediyoruz. İşsiz bir makine mühendisine kendi laboratuvarında inovasyon yapma fırsatı tanıyın, beyni proje geliştirip deneyler yapmayı hızla öğrenecektir. Öğrenmedeki bu esneklik, insan zekâsı olarak tanımladığımız şeyin büyük bölümünden sorumludur. Birçok hayvan haklı biçimde zeki olarak nitelendirilse de insanlar, zekalarının esneklik ve ve nöoral devrelerini eldeki işe uyarlayabilme becerileriyle onlardan ayrılırlar.
Beynin yaşamınız boyunca sürekli olarak değişebilme yeteneğine Nöroplastisite deniyor. Birçok insanın düşündüğünün aksine, yetişkin beyni sabit nöronal devrelerle bağlı değildir. Nöroplastisite çocukluktan sonra durmaz. Hayatınız boyunca iş başındadır. Neyin aktif olarak kullanıldığına bağlı olarak, beyindeki bağlantılar sürekli olarak güçlenir veya zayıflar. Ve bir düşüncenin veya duygunun her tekrarında, belirli snapsleri güçlendirir. Sık sık tekrarlanan küçük değişiklikler beyninizin çalışma şeklini değiştirir.
Bunun anlamı ne? Bu, beyninizin siz yaşlandıkça bile değişmeye, uyum sağlamaya ve yeni bağlantılar kurmaya devam ettiği anlamına gelir. Daha da önemlisi, bilişsel yeteneklerinizin sabit olmadığını gösterir. Yeni bir şey öğrenmenizi, yeni bir zorlukla mücadele etmenizi veya konfor alanınızdan çıkmanızı engelleyen hiçbir şey yok. Büyüme zihniyetine sahip olmak tam olarak budur.
Zihninizi Sabitleyen Varsayımlarınızı Tanıyın
Gelişen zihin yapısını teşvik etmenin yollarını keşfetmeden önce, zihninizi sabitleyen inançlarınızı tespit edebilmek çok önemlidir. Hepimizi esir alan bazı frenleyici unsurlar vardır. Aşağıdakilerden hepsinin sizin için geçerli olması pek olası değil, ancak hiçbirinin uymaması da şaşırtıcı olurdu.
Çok çalışmak zorunda kalacağınızı düşünmek.
Çoğu insan delicesine çalıştığını söylemeyi sever. Ancak bazen yeterince çalışmak da iş görür. Aşırı çalışacağınızı düşünüp, uzun ve sürekli çaba gerektiren görevleri korkutucu bularak pes etme olasılığınız yüksektir. Sıkı çalışmanın sizi durduracak bir kaygı olabileceğinin bir başka işareti de, kendinizi başkalarıyla karşılaştırma eğiliminde olmanız ve aynı hedeflere ulaşmak için onlardan daha fazla uğraşmanız gerektiğini düşünerek cesaretinizin kırılmasıdır. Çok çalışacak olma fikrinden çekinmeniz, sizin tembel olduğunuz anlamına gelmiyor. Bu sadece sizi sınırlayan bir inancınız olduğu anlamına geliyor. Ne kadar emek verirseniz verin, bazı insanların sizden daha yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz.
Geri adım atmaktan çekinmek
Hayat bu. Hastalanırız, işimizi kaybederiz, önemli bir anlaşmayı imzalayamayız, bir ihmal, hata, kaza olabilir. Bu gibi riskler, başarmaya çalıştığımız her şeyin özünde var. Bunlar dışsal gerilemeler. Diyelim ki diyet yapmaya karar verdiniz, ancak ilk gün bir iş arkadaşınız doğum gününü işyerinde kutluyor ve doğum günü pastasından bir parça kabul etmeniz gerektiğini hissediyorsunuz. Büyüme zihniyetinde, bu çok da önemli bir mesele olmaz. Lastiğinizin biri patladı diye kalan üç lastiği de patlatmazsınız. Yolunuza devam eder ve her şeyi unutursunuz. Ancak aksilikler sizin için bir frenleyiciyse, zaten başarısız olduğunuzu hissettiğiniz için diyeti tamamen durdurur, yani kalan üç lastiği de patlatırsınız. Karşınızdaki basit bir aksilik değil, bir barikattır.
Negatif geribildirim almak
Hepimiz eleştiriyi aynı şekilde ele almıyoruz. Profesyonel sporculara bakalım. Koçlarından tonlarca geribildirim alıyorlar ve bazen, bu geribildirimler oldukça sert olabiliyor. Ama dinliyorlar, öğreniyorlar, geri bildirim ve önerileri uyguluyorlar. Sorun şu ki, bazılarımız performansımızı kimliğimizden ayırmakta zorlanıyoruz. İyi yapmadıysak, yeterince iyi olmadığımızı düşünüyoruz. Eleştiriye nasıl tepki verdiğinizi düşünün. Bu sizin zihniyet tetikleyicilerinizden biri mi?
Meydan okumak
Konfor alanınızın dışında olmak, öğrenmekte ve büyümekte olduğunuzun en iyi işaretlerinden biridir. Bir düşünün – gergin değilseniz, zaten bildiğiniz şeyleri tekrar ediyor olabilirsiniz. Her yeni beceri gibi yolda bir zorlukla karşılaşabilir ve daha az etkili ama daha basit eski alışkanlıklara dönmek isteyebilirsiniz. Ancak bazı insanlar yeterliliklerinin sınırında dolaşmaktan huzursuz olurlar. Bir şey üzerinde çalışmayı denediğinizde ve denediğiniz çözüm işe yaramadığında, hedefin kendisinin çok zor olduğuna inandığınız ve tamamen bırakabileceğiniz anlamına gelir.
Başarıyı Başkalarında Görmek
Bu, insanların kabul etmekte zorlandıkları bir durumdur. Herkesin başına gelmiştir. Daha kıdemli veya daha tecrübeli birine bakar ve kendinizi onlarla kıyaslarsınız. Bu hoş bir duygu değildir, çünkü temelde kıskanç hissedersiniz. Ama temelde anlamamız gereken, bu insanların bizden daha uzun süredir o iş üzerinde çalıştığı ve çaba harcarsak benzer bir sonuca ulaşmamak için hiçbir neden olmadığındır. Yolculuklarında sizden daha ileri düzeyde olan insanlarla takılmak korkutucudur ve bizi sabit zihniyette tutar.
Sizi tetikleyen daha ince, daha sinsi şeyler olabilir; örneğin, bazı kişilerin kardeşleri veya en iyi arkadaşları söz konusu olduğunda belirli tutulmaları vardır. Şurası kesin ki, herhangi bir zihniyet tetiklemenizin olmaması pek olası değildir. Bu yüzden düşüncelerinizi ve duygularınızı keşfetmek için zaman ayırın ki onların farkına varabilesiniz.
Gelişen Zihin Nasıl Teşvik Edilir?
Gelişen zihin sahibi olduğunuzda, size dağıtılan el, kişisel gelişim için sadece bir başlangıç noktasıdır. Çaba ve başarısızlık vizyonunuzu değiştirerek, hayatınıza yepyeni bir yaklaşım tasarlayabilirsiniz. İşte bir büyüme zihniyeti geliştirmek için kullanabileceğiniz on beş strateji.
- Nöroplastisite kavramını hatırlayın. Beyninizin yapısının sabit olmadığını gösteren birçok araştırma var. Zihniniz de sabitlenmemelidir.
- Sonuçlardan çok süreci takdir edin. Her şey öğrenme süreciyle ilgili. Gerçek sonuç hakkında çok fazla endişelenmeyin, mümkün olduğunca çok şey öğrendiğinizden emin olun.
- Zayıf yönlerinizi kabul edin. Zayıf yönlerinizi görmezden gelmek, gelişemeyeceğiniz anlamına gelir. Kabul edilen kusurlar, neyin üzerinde çalışmanız gerektiğini bildiğiniz anlamına gelir.
- Amaç duygunuzu geliştirin. Carol Dweck’in araştırmasına göre, büyüme zihniyetine sahip insanlar daha büyük bir amaç duygusuna sahipler. “Neden” diye sormaya devam edin ve işinizin anlamını düşünün.
- Başarısızlığa bakışınızı değiştirin. Bir hedefin altında kalırsanız veya bir hata yaparsanız, bunu bir başarısızlık olarak görmeyin. Bunu bir öğrenme fırsatı olarak görün.
- Yetenekten çok çabaya değer verin. “Doğuştan zeki” biri olarak görülmenin ışıltısına kapılmayın. Deha çalışmayı gerektirir.
- Zorlukları fırsat olarak değerlendirin. Zorluklar kendini geliştirmek için bir fırsattır. Onlarla mücadele edin ve ister başarılı ister başarısız olun, mümkün olduğunca çok şey öğrendiğinizden emin olun.
- Büyümeyi hızdan öne yerleştirin. Öğrenmek zaman alır. Hızlı öğrenmek, iyi öğrenmek anlamına gelmez ve iyi öğrenmek, hatalara zaman ayırmayı gerektirir. Yeni bir beceri edinmenin gerektireceği zaman ve çaba hakkında gerçekçi bir şekilde düşünün. Bir oturuşta her şeye hâkim olmayı beklemeyin.
- Başkalarının onayını kovalamayın. Onaylamayı öğrenmeden öne koyduğunuzda kendi potansiyelinizi feda etmiş olursunuz.
- Eleştiriyi bir hediye olarak görün. İlgili-yapıcı eleştiri, bulunmaz Hint kumaşıdır. Tüm eleştirileri analiz edin. Sizi yok etmesine izin vermeyin, faydalı bir veri noktası olarak görün.
- Başkalarıyla birlikte büyüyün. Büyüme zihniyetiniz varsa, ilerlemenizi başkalarıyla paylaşmak ve kutlamak isteyebilirsiniz. Başkalarının hatalarından ders alın, onlarla birlikte risk alın. Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmayın, ne kadar çok çalışmaya istekli olduğunuzu ve deneme konusunda ne kadar rahat olduğunuzu gösterin.
- Azmedin. Cesaret ve kararlılık, zorlukların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır. Özellikle zor bir durumla başa çıkmayı başardığınız tüm zamanları kendinize hatırlatın: Tekrar deneyebilirsin.
- “Henüz değil” tekniğini kullanın. Carol Dweck, herhangi bir sabit zihniyet ifadesine “henüz değil” ifadesinin eklenmesinin düşünce süreçlerinizi yeniden çerçevelemenin harika bir yolu olduğunu söylüyor. Mücadele ederken, kendinize bu beceride ustalaşmadığınızı hatırlatın… “Henüz…”
Muhtemelen daha fazla gelişim zihniyeti tekniği var, ama bunlar işin özünü anlamanıza yardımcı olacak. Şimdi, günlük bazda bir büyüme zihniyeti geliştirmek için kendinize sorabileceğiniz sorulara bir göz atalım.
Doğru Gelişim Zihniyeti Soruları Sormak
Gelişen zihin olmak, açık fikirli olmakla ilgilidir. Yeteneklerinizi, becerilerinizi, bilginizi ve değerlerinizi sabit olarak görmek yerine, her zaman öğrendiğinizden emin olmak için her zaman tanıdık olmayana doğru itersiniz. Bunu göz önünde bulundurarak, günlük tutma rutininize ekleyebileceğiniz birkaç gelişim zihniyeti sorusu var.
- Şu anda neyle mücadele ediyorum?
- Bu haftanın sonunda ne öğrenmek istiyorum?
- Beni konfor alanımdan çıkaracak deneyeceğim bir şey nedir?
- Bu hafta yardım için kime ulaşabilirim?
- Bugün beni çok düşündüren ne yaptım?
- Hangi yeni stratejileri denedim?
- Bana bir şey öğreten hangi hatayı yaptım?
Buraya kadar okuduysanız, artık büyüme zihniyetine sahip olmak hakkında daha fazla şey biliyorsunuz. Kendinize dair varsayımlarınıza dikkat edin ve büyüme zihniyetinin bir öbür sürecek bir taahhüt olduğunu unutmayın.