Bu yazıyı paylaş
İş hayatı, ticaret ve ekonomi baştan aşağı değişiyor. Artık zaman ve mekân kavramı eskisi kadar önemli değil. İşletmeler, ülkeler arasında sınırlarını aşarak, bağımsız bir şekilde çalışıyorlar. Bu değişimle birlikte, mevcut organizasyon yapıları, yönetim sistemleri ve şirket yönetimleri de aynı şekilde devam edebilir mi? Pazarlama kanunları, pazarlama teorileri ve anlayışları değişen dünyaya uyum sağlayabilir mi? Bu sorulara cevap bulmak için yeni yaklaşımlar ve stratejiler geliştirmek gerekiyor.
Elma Yayınevi’nden yayınlanan Şirketiniz Fit mi? kitabı tam da bu noktada işyerlerindeki değişim koşullarını anlatıyor. Yazar Bilal Temizer, yaşanmış örnekler ve açıklamalarla geçmişte kalmak yerine gerçekleri kabul etmenin önemini vurguluyor. Ayrıca, yeni ekonomik dünyada ayakta kalmak için bir çözüm önerisi sunuyor: “F.i.t bir şirket haline gelmek”. Çünkü öyle gözüküyor ki yeniliklere uyum sağlamayan şirketler yeni dünya düzeninde ayakta kalamayacaklar.
Değişime ayak uydurmak için işletmelerin yenilikçi olmaları ve yeni stratejiler geliştirmeleri gerekiyor. İşletmelerin ayakta kalabilmeleri ve başarılı olabilmeleri içinse çağa uyum sağlamaları gerekiyor. Bunun için, işletmelerin teknoloji kavramını aktif bir şekilde kullanmaları gerekiyor.
Teknolojinin hızla gelişmesi, işletmelerin iş süreçlerini daha etkili ve verimli bir şekilde yönetmelerine yardımcı oluyor. Örneğin, yapay zeka ile müşteri hizmetleri daha hızlı ve daha doğru -çok daha düşün bir hata payıyla- bir şekilde gerçekleştirilebilir, nesnelerin interneti ile üretim süreçleri daha verimli hale getirilebilir, blok zinciri teknolojisi ise finansal işlemleri daha güvenli bir hale getirilebilir.
İşletmelerin teknolojiyi aktif bir şekilde kullanmaları, sadece iş süreçlerini daha verimli hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda müşteri ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermenizi de sağlar. İşletmelerin yenilikçi olmaları, müşterilerinin ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarını ve bu ihtiyaçlara uygun ürün ve hizmetler sunmalarını sağlar.
Fakat, belki de en önemli ayrım burada yaşanıyor: İşletmelerin yenilikçi olmaları sadece teknolojik gelişmelere dayalı değildir. İşletmelerin ürün ve hizmetlerinde de yenilik yapmaları gerekiyor. Yenilikçi ürün ve hizmetler, işletmelerin rakiplerinden ayrışmasını sağlar ve müşterilerin ilgisini çeker. Dijital dünyaya entegre olmak demek sadece bir internet sitesi açıp sosyal medyada aktif olmak anlamına gelmiyor. Üretilen ürünler ve bu ürünlerin üretim yöntemleri de tamamen çağa ayak uydurmalı.
Eğer bir işletmenizin “F.İ.T” prensiplerine uygun olarak çalışıp çalışmadığını, yönetilip yönetilmediğini merak ediyorsanız, bu kitap sizin için harika bir kaynak olacaktır.
Öne Çıkanlar
- Yenilikçi bir ürün geliştirdiğinizde, onu sizden önce ve heyecanla anlatmak isteyen milyonlarca insan oluyor.
- Dijital dönüşümün etkileri üzerine yapılan yüzlerce şirketin incelendiği bir araştırmaya göre, dijital dönüşümü başarı ile gerçekleştirmiş bir şirket, sektörüdeki diğer rakiplerinden %26 oranında daha karlı ve %9 oranında daha yüksek ciroya sahip hale geliyor.
- Şirketler neden sade değildir? Çünkü karmaşa ve kaosla hatalarının kolaylıkla gizlenmesini sağlarlar. Ortamda toz bulutu varsa, doğrularla yanlışları ayıramamaya başlarsınız. Bu da çoğu zaman bir savunma mekanizması olarak kullanılır.
- Dünyanın en büyük şirketlerini incelediğimizde, ilk 5 şirketin tamamının teknoloji şirketi olduğunu görüyoruz. Teknoloji, çağımızı ele geçirip listeleri değiştirdi. Oysa 10 yıl önce bu listede sadece bir teknoloji şirketi -Microsoft- vardı.
- Büyük verinin peşine takılırsanız, anlamsız yığınlar arasında kaybolursunuz. İşlenmemiş veriler arasında çözüm bulma çabası, samanlıkta iğne aramaya benzer.
Daha kapsamlı bir okuma için Şirketiniz Fit mi? kitabına aşağıdaki görsel üzerinden ulaşabilirsiniz: