Dalgalar Beni Çağırır
Bu makaleyi paylaş
Çalışırken bunaldığınızda, trafikte sıkıldığınızda ya da geceleri başınızı yastığa koyduğunuzda, hayalini kurduğunuz bir serüven var mı? Mesela “bir gün mutlaka yapacağım,” dediğiniz sıra dışı bir yolculuk?
Erden Eruç 1997 yılında, 36 yaşındayken ABD’de çalıştığı bilgi işlem laboratuvarında işten bunaldığında, duvarda asılı Büyük Okyanus merkezli bir dünya haritasına bakardı. Gidip gelip önünde durarak üzerinde parmak sürdüğü bu haritada, Eski Dünya solda, Büyük Okyanus ortada, Amerika kıtaları ise sağdaydı.
Hayatının o döneminde hafta içi kravatlı bir yazılım mühendisi, hafta sonu kendini dağlara vuran bir sporcuydu. Çağrı Özpideciler’in tabiriyle, arayış içinde bir gündüz düşçüsüydü o.
Ancak bu arayışın onu nerelere götüreceğini ve duvardaki o haritayı bir çift kürek ve bir çift pedalla boydan boya kat edeceğini kendisi de bilemezdi. Yalnızca kas gücüyle devriâlem gibi muazzam bir yolculuğu tamamlarken tarihte bazı ilkleri başaracağını ve 15 Guinness Dünya Rekoru kıracağını da…
Yalnızca kas gücüyle
Erden Eruç üç okyanusta (Pasifik, Hint ve Atlantik) kürek çekerek ve üç kıtada (Avustralya, Afrika ve Kuzey Amerika) bisiklet sürerek tam 66.299 km yol kat etti ve tamamen kas gücüyle dünyayı tek başına dolaşan ilk kişi oldu. Çağrı Özpideciler’in söyleşi kitabı Dalgalar Beni Çağırır işte bu olağanüstü macerayı konu alıyor.
“Doğanın sesini dinler insanoğlu, kimini çağırır içine çeker kimisine de ‘konforlu alanında kal, henüz hazır değilsin’ der. Erden Eruç da doğanın sesini ilk gruptaki gibi duyanlardan. Doğayı evcilleştirmek yerine onunla uyumu seçenlerden, konfor yerine bu dünyada hoş bir seda bırakmak isteyenlerden. Tecrübenin ve bilimin verdiği özyeterlilik ile hedefleri uğruna yoluna devam ediyor. Rekor kırmak için çıkılmamış ama uzun süre kırılamayacak rekorları içeren o yolda oldukça da azmin zaferini her gün ispatlıyor.”
Devriâlem ve rekorlar
Eruç’un büyük yolculuğu 10 Temmuz 2007’de Kaliforniya Bodega Körfezi’nden kürekle Büyük Okyanus’a açılmasıyla başladı. Büyük Okyanus geçişi sonucunda, 17 Mayıs 2008’de kuş uçuşu 5.514 deniz mili uzaklıktaki Papua Yeni Gine sularına vardı. Rekor kırmak gibi bir amacı olmamasına rağmen, okyanusta geçirdiği 312 günle denizde tek başına en uzun süre kalan kürekçi olması, ona bir Guinness Dünya Rekoru getirdi.
Mercan Denizi
2009 Eylül ayında Finsch Limanı’ndan Lae’nin 40 km doğusundaki Bukawa köyüne yürüyerek devam eden Eruç, oradan kanoyla Solomon denizi kıyıları boyunca güneydoğuya ilerleyip Oro Körfezine vardı. 2009 Kasım ayında Oro Körfezi’nden başlayıp tarihi Kokoda Patikası’nı kullanarak Owen Stanley Sıradağları’nı aştıktan sonra başkent Port Moresby Limanı’nda biten çetin yürüyüş sonunda Mercan Denizi kıyılarına ulaştı. Mercan Denizi’nde 33 gün kürek çekti ve 10 Ocak 2010’da Avustralya’nın Cape York Yarımadası’ndaki Sharp Point burnuna demir attı.
Kosciuszko Dağı tırmanışı
Yağmurlu mevsim nedeniyle derin çamurlu yollar yerine, kuzeydoğu kıyılarını kanoyla takip ederek güneye inmeyi tercih etti. 15 Şubat 2010’da Cooktown sahil kasabasına ulaştı. Oradan Kosciuszko Dağı’nın altındaki Thredbo kasabasına ulaşmak için 40 günde toplam 3.607 km pedal bastı. 10 Nisan 2010’da Altı Zirve Projesi’nin ikinci zirvesi olan Kosciuszko Dağı’na tırmandı.
Hint Okyanusu’nu kürekle geçen ilk kişi
13 Temmuz 2010 tarihinde Avustralya’nın Carnarvon kasabasından denize açılan Eruç, 137 gün mücadele ettikten sonra 26 Kasım’da Madagaskar’ın kuzeybatı kıyılarındaki Mahajanga liman kasabasında teknesini karaya ulaştırdı. Oradan Mozambik’teki Angoche’ye 26 günde kürekle gidip 20 Nisan 2011 tarihinde karaya çıktı. Bu çabayla, tarihte Avustralya’dan Afrika’ya iki anakıta arasında Hint Okyanusu’nun tamamını kürekle geçmiş ilk kişi oldu. O tarih itibarıyla hayatının 655 gününü aynı teknede okyanuslarda geçirmiş olan Eruç, hayatta olan en tecrübeli okyanus kürekçisi unvanını pekiştirdi.
Kilimanjaro Zirvesi ve Atlas Okyanusu
Angoche’den bisikletle yola koyuldu, zorlu bir etap sonucunda 5 Haziran 2011 tarihinde Tanzanya’daki Aruşa kasabasına vardı. 14 Haziranda Afrika kıtasının en yüksek noktası olan Kilimanjaro Zirvesi’ne ulaştı. Ardından Tanzanya, Zambiya ve Namibya üzerinden Afrika’yı bisikletle geçti. 10 Ekim 2011’de Namibya’daki Lüderitz Limanı’ndan denize açıldı. 153 gün sonra, 11 Mart 2012’de, Venezuela’nın Guiria balıkçı limanına ulaşarak yaklaşık 5.400 deniz mili ile Atlas Okyanusu’nda kas gücüyle başarılmış en uzun mesafeli geçişi tamamladı.
19 Mart’ta Venezuela kıyısı boyunca 138 km’lik bir bisiklet yolculuğunu Carúpano’da tamamladı. Kürekle son etap, 21 Mart-27 Mayıs 2012 tarihleri arasında Karayip Denizi ve Meksika Körfezi ile Cameron, Louisiana arasında gerçekleşti.
Ve büyük zafer
Eruç, 21 Haziran 2012’de Louisiana, Cameron’dan bisikletiyle yola çıktı. 30 gün sonra, 21 Temmuz’da Kaliforniya, Bodega Körfezi’ne vardı ve 5 yıl 11 gün önce aynı noktada teknesiyle başladığı devriâlem yolculuğunu tamamlamış oldu.
Bu kitabı neden okumalısınız?
Her büyük yolculuk gibi, Erden Eruç’un 5 yılı aşan bu benzersiz serüveni de aslında kendini bulduğu bir keşif yolculuğu. Çağrı Özpideciler’in söyleşi kitabı, bu büyük serüvenin hem doğa hem de insan boyutunu olanca yalınlığıyla aktarıyor.
Dalgalar Beni Çağırır belki de uzun zamandır hayalini kurduğunuz ya da ertelediğiniz bir yolculuk için size cesaret verecek güçte bir kitap. Bu kitapta ne bulacağınızı merak ediyorsanız, gelin M. Doğukan Günöz’ün sunuş yazısına kulak verelim:
“Bu kitapta kendisini gerçekleştirdikçe yeni hedefler koyan, hep gelişimi hedefleyen insanoğluna uygun bir keşif yolculuğunu göreceksiniz. Zorluklar ile yılmadan ama en önemlisi inatlaşmadan kazanılmış bir mücadeleye tanık olacak, hayatınızı ve onu oluşturan insanları sorgulayacaksınız. Belki de bazıları yüklerini atıp, özgürlüğe doğru bir adım atmaya karar verecek. Farkındayım; bu yolculuktan korkanlar çoğunlukta. Belirsizlikten beslenen korkuyu ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyduğumuz; ilgi göstererek elde edebileceğimiz bilgidir. “Merak” hissinize güvenin ve sınırlarınızı aşmak için daha fazla beklemeyin. Doğayı dinleyin…”
Yazar hakkında
Çağrı Özpideciler 1979’da Fethiye’de, mühendis bir babanın ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İstanbul’da büyüdü. 1985’te başlayan öğrenim hayatını kendi tabiriyle “dersi derste öğrenip sonra tekrar etmeden, çalışmamayı meziyet edinerek” geçirdi.
İlk yolculuğunu 1994’te 15 yaşında pırpırlı bir uçağın vızıldaması eşliğinde Sinop’tan karşı kıyılara, Kırım’a yapan Özpideciler, 1996’da, lise son sınıftayken endüstriyel Avrupa fuarlarına katıldı. Sonraki yıllarda 53 ülkeye seyahatler gerçekleştirdi.
1996-2012 yılları arasında konveyör ve makine parçaları sektöründe faaliyet gösteren aile şirketinde çalıştı. Bu süre içinde proje geliştirme, satış, pazarlama, tedarik geliştirme, ihracat ve iş geliştirme yöneticisi olarak kendini geliştirme fırsatı buldu. 2012-2014 yılları arasında hazır makine elemanları alanında e-pazarlama odaklı çalışmalar yürüttü. 2014 yılında kendi firmasını kuran Çağrı Özpideciler, halen makine parça sektöründe yurtiçi ve yurtdışı müşterilere hizmet veren şirketin hem girişimcisi hem de iş geliştirme yöneticisidir.
Çağrı Özpideciler, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı mütevelli üyesi, İstanbul Filarmoni Derneği yönetim kurulu üyesi ve Buğday Ekolojik Yaşamı Derneği destekçisidir.