Bizi Ayakta Tutan Şey: Dayanıklılık

Hem bireysel direncin doğasını hem de bazı kuruluşları diğerlerinden daha dirençli yapan şeyin ne olduğunu merak ediyor musunuz? Yanıtlar Harvard Business  kitaplarından oluşan Duygusal Zeka serisinin Dayanıklılık kitabında.   

Dayanıklılık, tıpkı yaratıcılık gibi insan doğasının en büyük bulmacalarından biri. Özellikle bizimkisi gibi kırılgan ekonomilerde de hararetini hiç yitirmeyen bir konu. İnsanların işlerini kaybettiği, barınamadığı ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile güçlük çektiği zor günlerinde, direnme gücü her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. 

 Dağılıyoruz, havlu atıyoruz, depresyona sürükleniyor veya kolay toparlanamayacak bir özgüven kaybına uğruyoruz. Ama zamanın bir yerinde tekrar doğruluyor ve devam ediyoruz. Bizi bu süreçte ayakta tutan şey ne? Neden yarının daha iyi olacağı yönünde hayallere sahibiz?  

Yanıt canlıların belki de en büyük gizemi olan dayanıklılıkta yatıyor.  

Tam bu nedenlerle dayanıklılık, iş dünyasında da sıcak bir konu.  California Üniversitesi psikoloji profesörü̈ ve Hardiness Institute müdürü Salvatore R. Maddi, “Direnç eğitimi (bizim dayanıklılık dediğimiz şey) insanların günlük yaşamlarında anlam üretmelerine yardımcı olmanın bir yoludur” diyor. “İnsanlar dayanıklılık eğitiminin gücünü anladıklarında, sık sık ‘Doktor, psikoterapi bu mu’ diye soruyor. Oysa psikoterapi, hayatları paramparça olmuş ve onarılması gereken insanlar içindir. Çalışmamızın amacını, insanlara yaşam becerileri ve tutumlarını göstermek olarak görüyoruz. Belki bunlar evde öğretilmeli, belki okullarda öğretilmeli ama öğretilmiyor. Bu yüzden biz de iş dünyasında yapıyoruz.” 

İş dünyası da dayanıklılığı öğrenmek zorunda çünkü dünya, kuruluşların dirençli hale gelmesinden daha büyük bir hızla çalkantılı hale geliyor. Bunun kanıtları her yerde. Büyük şirketler daha sık batıyor. Sürekli olarak başarılı sonuçlar alan şirketler bile artık istikrarlı şekilde üstün getiri sağlamakta zorlanıyor. Peki neler yapıyorlar, hem maddi hem mental olarak nasıl hazırlıklar yapıyorlar? 

Harvard Kitaplarından Resilience   

Kitapta hem bireysel direncin doğasını hem de bazı kuruluşları bir bütün olarak diğerlerinden daha dirençli yapan şeyin ne olduğuna dair on makale bulunuyor. Neden bazı insanlar ve bazı şirketler baskı altında eziliyor? Buna karşılık başkalarının eğilip sonunda ayağa dikilmesini sağlayan nedir? 

Bu kitapta en iyi uygulamalar dökümünü bulamayacaksınız, bunun yerine günümüzün en iyi uygulamalarının bile neden yetersiz olduğunu gösteren büyük resmi göreceksiniz. Yeni ortaya çıkan fırsatlara ve yeni gelişen eğilimlere sonsuza kadar uyduran bir stratejinin ne anlama geldiğini okuyacaksınız. Sıfır travmanın ne anlama geldiğini öğreneceksiniz. Geçmişe sırtını dayamaktan çok geleceğini sürekli olarak yoğuran bir organizasyonun ne anlama geldiğini bulacaksınız. 

Kitaptaki başlıklar 

• Dayanıklılık Nasıl İşler  

• Dayanıklılık Arayışı 
• Bozucu Teknolojiler: Dalgayı Yakalamak  
• Kurumsal Azim  
• Travma Zamanında Liderlik  
• Gelecekten Ders Almak 

• Yeni İklim Eylemi Çağına Liderlik Etmek  
• Verimliliğin Ağır Bedeli  
• Büyümeyi Yeniden Ateşlemek  
• Pandemi Sonrası Dünyada Küresel Tedarik 
• Zincirleri 

• Durgunluktan Güçlenerek Çıkış  

Dayanıklı insanları belirleyen üç karakter özelliği: 

Karşılaştıkları çetin zorlukları kabulleniyorlar.  

Yaşadıkları o karanlık günlerden kendilerince bir anlam çıkarıyorlar.  

Ve olağanüstü̈ bir doğaçlama yeteneği gösterip bir çıkış yolu buluyorlar.  

Aslında dayanıklılık, tek bir krize yanıt vermek anlamına gelmiyor. Bir yenilgiden sonra toparlanmayı da anlatmıyor. Derin, uzun soluklu gelişmeleri sürekli öngörmeyi ve bunlara uyum sağlamayı ifade ediyor. 

Peki bunu nasıl başaracağız? Sorunun yanıtı psikoloji biliminde yatıyor.  
Uzman Psikolog Esra Yatağan’la dayanıklılık hakkındaki söyleşimizi buradan okuyabilirsiniz.