MATEMATİĞİN ZİRVESİNDEKİ KADIN – MARYAM MİRZAKHANİ
Bu makaleyi paylaş
90’ların ilk yarısında, İran’da okuduğum lise ve üniversite yıllarımda, eğitimle ilgili en önemli gündem üniversiteye giriş sınavı ve uluslararası matematik olimpiyatlarıydı. Her yıl farklı bir ülkede düzenlenen, dünyanın bu en kıdemli bilim olimpiyatına katılacak olan altı kişilik takım, kademeli sınavlarla liselerin üçüncü ve dördüncü sınıflarından seçiliyordu. Uzun bir savaştan çıkmış olan İran’da, devrim; tahakkümünü kalıcı kılmak için en ufak bir esnemeye mahal vermezken, gençlik yılları böyle bir tarihi ve coğrafi zorunluğa denk gelen bizler için baskıya katlanmanın en hasarsız yolu sanatla ve bilimle uğraşmaktı. Nitekim çevremdeki çoğu kişi şiirle, hatla ve matematikle ilgiliydi. Matematik karşı durmanın bir aracı, tahrif edilemeyen kurtarılmış bölgeydi, baskıya karşı direncin simgesel alanıydı.
Hal buyken 1994 ve 1995 yılında sırasıyla Hong Kong ve Kanada’da düzenlenen olimpiyatlarda İranlı bir öğrencinin, 16 yaşındaki Maryam Mirzakhani’nin art arda altın madalya kazanması, herkeste büyük bir sevinç ve gurura sebep oldu. Meryem İran takımına girmeyi başaran ilk kız öğrenciydi. Onun başarıları özellikle de biz hemcinsleri arasında umutlu bir hava yarattı; belki bilimde kazanılan başarılar zincirleri kırmanın formülünü bize hediye edebilirdi, kadının ötelendiği toplumsal denklemde eşitliğe dair bir umut olabilirdi. Fakat olmadı. Maryam’in kazandığı başarı son değildi, yıllar boyu matematik dünyasını meşgul eden birçok problemin çözümünü buldu. Matematiğin farklı disiplinlerini bir arada kullanarak köprüler oluşturdu. Ancak bunların hiçbiri, ne de toplamı; İran’daki kadınların eşitlik arayışlarına fayda sağlamadı. İmkânı olanlar göçtü, geride kalanların hayatı ise bu umutla idame etti.
Matematiğin Nobeli Sayılan Fields Madalyasını Aldı
Maryam de Şerif Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra eğitimine devam etmek üzere ABD’ye gitti. Harvard’dan doktorasını aldı; sırasıyla Princeton ve Stanford üniversitelerinde ders verdi. 2005 yılında Popular Science tarafından seçilen en iyi 10 genç zekadan biri ve matematikte en iyi zihin olarak onurlandırıldı. 2014 yılında “Riemann yüzeyi” olarak adlandırılan eğimli yüzeyler üzerindeki hesaplamaları temel alan çalışması, matematiğin Nobeli sayılan Fields madalyasına layık görüldü. Mirzakhani, bu ödülü kazanan ilk kadın unvanıyla tarihe geçti. Meryem’in çalışmaları matematiğe dair cinsiyetçi algının değişmesine yönelik büyük bir adımdı.
Ünlü bir bilim insanı olarak gözlerden uzak bir hayat sürdü, medyayla mesafesini hep korudu ve az sayıda röportaj verdi. Basına yansıyan fotoğrafları kısıtlı ve hep sadeydi. Altında kot pantolonu, üstünde gömleği ve kısacık saçlarıyla neredeyse cinsiyetsiz görünmeye çalışıyor gibiydi. Geride bıraktığı vatanda, tutucu kesimin gözleri, başından çözdüğü örtüdeydi, biliyordu; görünür olduğu takdirde taraf olması gerektiğini de biliyordu; bilimin hayret verici şekilde nasıl politik olabildiğini de. Görünmezlik ona belli bir özgürlük alanı sağlıyordu.
Maryam göğüs kanseriydi. 2017 senesinde, uzun bir tedavi sürecinden yorgun düşen bedeni sonunda hayata veda etti. İran basınında Maryam’in ölümüne geniş yer verildi. Devrimden sonra ilk kez İranlı bir kadının tesettürsüz fotoğrafı gazetelere çıkmış, üstelik ilk sayfada servis edilmişti. Kimileri kıyameti koparıyor kimileri ona arka çıkıyordu. Ölümü de yaşamı gibi bir tabunun sarsılmasına vesile olmuştu.
Öldüğünde henüz kırk yaşındaydı. Ardında matematik dünyası için büyük bir miras ve küçük bir kız bıraktı. Vasiyetinde İranlı yetkililerden kızı için vatandaşlık talep etmişti. Vasiyeti, yabancı erkeklerle evli oldukları için çocuklarına kendi hüviyetlerini aktaramayan sayısız İranlı kadının sesi oldu. Fakat patriarkanın kulakları hep olduğu gibi ağır işitiyordu.
Pune Haeri