Bu yazıyı paylaş
Mükemmel bir uygulayıcıyı modelleyerek öğrenmek, öğrenmenin on numara yoludur. Bizler inanılır ve güvenilir modellere ihtiyaç duyarız.
Eğitim yoluyla alınan mesajlar ve değerler dışında, en etkili kişisel dönüşüm araçlarından biri, örnek olmanın yarattığı değerdir. Buna psikolojide “modelleri taklit etme yoluyla öğrenme” denir. Aslında hepimiz modelleyerek öğrenme kariyerimize çoktan başlamış durumdayız. Çünkü sosyal varlıklarız. Modelleme becerilerini çok küçük yaşlardan itibaren ediniyoruz. Annesi gibi konuşan veya babasının ayakkabılarını giyen bir çocuk anne babasını model alıyor demektir. Usta çırak ilişkisi ise bunun belki de en geleneksel yöntemidir…
Model Alacağınız Bir Beceri Seçmek
Etrafınıza bakın. Nasıl bir çevre içinde olursanız olun hayran olduğunuz ve sahip olmak istediğiniz yeteneklere sahip insanlar mutlaka vardır. Örneğin sıfırdan başlayarak çok yükselen birini tanıyor musunuz? Veya alt kademe bir çalışanken tüm departmanı yöneten birini? Hepimiz bu türden şeyleri gördük ama bunu bizzat yapabilmeyi hiç umduk mu? Böyle kişilerin sizden daha zeki, daha kalifiye olduğu için ya da doğru zamanda doğru yerde olmayı becerebildiği için şu an olduğu pozisyona geldiğini düşünüyorsanız sizi başarıya götürecek olası yolları zihninizde kapatıyor olabilirsiniz.
Uzmanlar “Başarılı olmak istiyorsanız başarılı birini bulup bunu nasıl yaptığını, onun iyi olmasını sağlayan inançlarını da öğrenmelisiniz” diyor ve ekliyorlar: “Öğrenmeyle ilgili en işe yarayan inanç, ‘bir şeyi yapmanın birden fazla yolu olduğuna duyulan’ inançtır. İstediğiniz sonucu alamadıysanız farklı bir yaklaşım geliştirin. Böylece dikkatinizi ‘sonuç almaya’ yöneltirsiniz.”
İnsanlara “Neden” Yaptıklarını Değil “Nasıl” Yaptıklarını Sorun
Diyelim ki kendi işini kurmak isteyen bir girişimcisiniz. Ustalaşmak istediğiniz becerilere sahip birini bulun ve ondan modelleyeceğiniz küçük bir modül seçin. Mesela aynı anda birden fazla işi bir arada yapabilme ya da kaotik durumlarda işleri organize etme becerisi olabilir. Modelleme becerileri, “Bu konuda nasıl olur da bu kadar iyi olur” ya da “Keşke ben de böyle yapabilseydim” diye düşünmek yerine aktif bir merakla tam olarak nasıl yaptıklarını ortaya çıkarmanızı gerektirir. Çevrenizdekilerin sizin istediğiniz başarılı sonuçlara nasıl ulaştıklarına merak duyma alışkanlığı edinin ve yaşamınızın her alanında bu yeni ve basit stratejileri edinmeye başlayın. Hangi stratejilerin performansınızı artıracağını düşünün ve sonra da bunları halihazırda kullanan insanları bulun. Bu insanlar bir işi gerçekten iyi yaparken ne düşünüyor, neler yapıyorlar? Bu süreci başından sonuna çalışın, özünü kavrayın ve kendinize mal edin. Sizin kendi kullanımınız için adapte etmek istediğiniz bir beceriyi gösteren birinin inançlarını ve stratejilerini benimseyerek aslında düşünce sınırlarınızı da esnetmiş olacaksınız.
Ufak Ama Birbirine Eklendikçe Kocaman Olan Beceriler Edinin
- nasıl iyi karar verileceğini bilmek
- karmaşık enformasyonu basite indirgeme yeteneği
- problem çözme tekniklerine sahip olmak
- yaratıcılığınıza yardımcı olacak bakış açısı kazanmak
- bir durumun kontrolünü ele almak
- nasıl yardım isteyeceğini bilmek
- “hayır” demeyi bilmek
- gerçekten önemli olana odaklanmak
- sakin kalmak
- çocuklarınızla doğru iletişim kurmak
- zamanınızın patronu olmak
- başarılı toplantı yönetimi
- rapor hazırlamak
- hızlı okuma teknikleri
- nokta atışı sorular sormak
- düzenli ve sistematik olmak
- zihin içindeki fazla sesleri susturup odaklanabilmek
- beklenmeyenle başa çıkmak.
- bir satış yaparken anında güven uyandırmak
Basit Becerilerin Farkına Varın
Basit, kolay bulunan becerileri edinmeye alıştıktan sonra bir sonraki bölüme geçme zamanı gelmiş demektir. Yani performansınızı gerçek anlamda geliştirecek ve çok daha fazla odaklanmanızı gerektirecek beceriler.
Başarılı davranışlara nelerin neden olduğunu anladığınızda ve her istediğinizde bu düşünüş ve davranış kalıplarını tekrarlayabildiğinizde etkili stratejileri bulma ve kendinize mal etme konusunda kesintisiz bir başarı yakalayacaksınız.
Hamlet’i oynayan aktör Sir Laurence Olivier’la ilgili bir hikâye vardır. Sir Olivier olağanüstü bir performans gösterir, seyirciden müthiş alkış alır ve on kez sahneye çağrılır. Daha sonra rejisör sahne arkasında Olivier’in soyunma odasına geldiğinde onu öfkeli bulur.
Rejisör, “Muhteşem bir performans sergiledin, sorun ne?” diye sorar.
Olivier, “Müthiştim belki” diye söylenir öfkeyle, “ama nasıl yaptığımı bilmiyorum ve bu nedenle de tekrarlayamayacağım!”
Çoğumuz bir şeyi olağanüstü iyi yaptığımız o sihirli anları yaşamışızdır ama tekrar etmemiz istendiğinde de nasıl yaptığımızı bilememişizdir. Başarının formülünü bilmezsek başarıyı tekrarlayamayız. Modelleme, becerilerin transferini mümkün kılar çünkü birisinin bir şeyi nasıl iyi yaptığına dair ayrıntılı bilgi edinirsek bunu yapmayı öğrenebiliriz. Bir kişinin düşünüş ve davranış kalıplarını bildiğimizde bunları istediğimiz zaman tekrar edebiliriz.
Aşağıdaki durumlarda modellemeyi düşünün:
- Başarılı olduğunuz önceki bir performansınızı yinelemek isteyip de nasıl yapmış olduğunuzu bilemediğinizde (kendi kendini modelleme);
- yeni bir beceri edinmek ya da bir becerinizi geliştirmek istediğinizde;
- belli bir beceri ya da yetenek konusunda olağanüstü biriyle tanıştığınızda ve nasıl yaptıkları hakkında daha çok şey öğrenmek istediğinizde;
- başkalarının başarılarını taklit etmek istediğinizde;
- yaptığınız bir şeyde başarılı olmayan kısımları değiştirip, işe yarayan kısımları tutmak istediğinizde.
Şunları bir düşünün:
- ne tip başlangıç projeleri size en çok faydayı sağlar?
- bu beceriye sahip olmak sizin hakkınızda ne gösterir?
- neyi başarmanızı sağlar?
- bu yetenek hangi hedefiniz için bir araçtır?