Yönetim ve Psikoloji
Bu makaleyi paylaş
Zorluklarla aranız nasıl? İş hayatınızdaki engeller ya da kariyerinizi alt üst edecek travmalar karşısında nasıl tepki veriyorsunuz?
Harvard 10 Must Reads Serisi’nin en dikkate değer kitaplarından biri olan Yönetim ve Psikoloji’nin konusu, iş dünyasının zorlukları karşısında ne yaptığımız ve bu zorlukların üstesinden nasıl gelebileceğimiz.
Kitap bu konuyu son derece çarpıcı örneklerle ele alan birbirinden ilginç yazılardan oluşuyor.
- Baskı ve yüksek stres altında nasıl sakin kalabiliriz?
- İş dünyasının zorlu sınavları bizi perişan etmek yerine daha güçlü hale getirebilir mi?
- Başarısızlıklardan kaçmalı mıyız yoksa başarısızlıklar karşısında esnek olmayı mı öğrenmeliyiz?
- Stresi kullanmak mümkün mü? Zorluklar ve kariyer bozgunlarının ardından nasıl toparlarız?
Yönetim ve Psikoloji bu soruların yanıtlarını en yetkin ağızlardan aktarıyor.
Baskıyı Sevin
Kitabın ilk yazısı, İyilerin İyisi Nasıl Daha İyi Hale Gelir. Meslek yaşamının büyük bölümünü olimpiyat ve dünya şampiyonalarında atletizm, yüzme, kürek çekme, yelkencilik, tramplen atlama ve judo gibi dallarda danışmanlık yaparak geçiren bir spor psikoloğuna ait. Graham Jones birlikte çalıştığı elit sporcuların baskı karşısında yılmak yerine yollarına devam etmeyi seçtiğini ve onları mükemmelliğe götüren şeyin tam da üzerlerindeki bu baskı olduğunu söylüyor. Sanılanın aksine, yüksek stres altında sakin kalmak doğuştan gelen bir beceri değilmiş. Bunun amanla kazanıldığını ama bunu başarmak için sabırla kendinizi iyileştirmeye adamak gibi bir “tercihte” bulunmanız gerektiğini ekliyor. Bize “baskıyı sevmeyi” öğütlüyor.
Dönüştürücü Deneylerimiz: Sınama Potaları
Warren G. Bennis ve Robert J. Thomas‘a ait Liderlik Potası başlıklı ikinci yazı, liderlerin kariyerini şekillendiren deneyimlere odaklanıyor. Yazıda Ortaçağ simyacılarının metalleri altına dönüştürmek için kullandıkları kaba “pota” denilmesinden hareketle, liderleri şekillendiren deneyimler de “pota” olarak adlandırılıyor. Bennis ve Thomas, sınama potasını “bireyin yeni ve değişik bir kimliğe geçmesini sağlayan dönüştürücü bir deneyim” olarak görüyor:
“Kişinin zorlu bir sınavdan sadece sağlam çıkmasını değil, ondan dersler çıkarmasını ve eskisinden daha güçlü, daha bağlı ve daha adanmış hale gelmesini sağlayan şey, her şeyden önce direnme gücü ile bağlamı yakalama yetisinin bileşimidir. Bu özellikler liderlere sınama potasından yıkılmış olarak değil, gelişerek çıkma olanağı verir; başkalarının umutsuzluktan başka bir şey göremediği bir yerde fırsatlar görmek… Gerçek liderliğin özü budur.”
Başarısızlığın Kaçınılmazlığı ve Esnekliğin Önemi
Bir diğer yazıda Martin E.P. Seligman bize Wall Street’teki şirketlerinden kovulan Douglas ve Walter’ın öyküsünü aktarıyor. Bu travmatik deneyim karşısında önce üzülen ama bir süre sonra kendisini toparlamayı bilen Douglas’ın tutumu şu: “Kabahat bende değil. Ülke ekonomisi kötü bir dönemden geçiyor. Ben işimi iyi yapan biriyim. Nasıl olsa becerilerime göre bir pazar bulurum,” diyerek yeniden iş aramaya başlıyor. Ve bir iş bulup hayatına devam ediyor. Hatayı kendinde arayıp umutsuzluğa kapılan ve “Baskı altında performans göstermediğim için işten atıldım. Finans işi bana göre değil. Zaten ekonominin düzelmesi de yıllarca sürer,” diye düşünen Walter ise piyasalar açılmaya başladığında bile yeni bir işe başvurmayarak sonunda ailesinin yanına dönüyor.
Seligman bize Douglas ve Walter’ın bu travmatik deneyime nasıl tepki verdiklerini yorumluyor. Aradaki farkın şirketler ve organizasyonlar için ne anlama geldiğini de atlamayarak.
“Douglas ve Walter başarısızlık karşısındaki tepkiler skalasının iki karşıt ucunda yer alıyorlar. Dünyadaki Douglaslar kısa bir çöküntü döneminin ardından tekrar kendilerini toparlıyorlar; deneyimden ötürü bir yıl içinde normale dönüyorlar. Walterlar ise üzüntüden depresyona, ardından da felç eden bir gelecek korkusuna sürükleniyorlar. Oysa başarısızlık her işin kaçınılmaz denebilecek bir parçasıdır. Yıkık bir romantizm eşliğinde, hayatın en yaygın travmalarından biridir. Walter gibilerinin kariyerleri mutlaka bozguna uğrar ve bu tür elemanlarla dolu olan şirketler zor dönemlerde çökmeye mahkûmdur. Şirketlerde yukarı giden basamakları Douglas gibileri çıkar; organizasyonların başarıya ulaşmak için işe alıp ellerinden kaçırmamaları gereken tipler, böyleleridir. Peki, kimin bir Douglas, kimin bir Walter olduğunu nasıl anlayacağız? Ve Walterlar Douglas’a dönüşebilirler mi? Esneme gücü ölçülebilir ve öğretilebilir mi?”
Yönetim ve Psikoloji, okuyucusuna nitelikli sorular soran ve bu sorulara doyurucu yanıtlar veren yazılardan oluşuyor. Kitabı asıl ilginç kılansa bunu kimi zaman olağan, kimi zamansa sıra dışı deneyimlerle örneklendirmesi. Graham Jones elit sporcuların deneyimlerini iş dünyasına aktarırken, Jeff Weiss, Aram Donigian ve Jonathan Hughes Afganistan’da görev yapan subayların müzakere deneyimlerinden faydalanıyor. Glenn Mangurian ise geçirdiği felç deneyiminden yola çıkıyor.
Yönetim ve Psikoloji okuyucuyu nitelikli sorular soran ve bu sorulara doyurucu yanıtlar veren yazarlarla buluşturuyor.