Bu yazıyı paylaş
İnsanlık olarak daha önce hiç görmediğimiz bir değişim fırtınasında bulduk kendimizi. Teknolojinin yaşamlarımıza etkisi gittikçe büyük bir ivmeyle artarken bildiğimiz hemen hemen her şey değişmeye dönüşmeye başladı. Bu belirsizlik fırtınasından iş hayatı da münezzeh değil tabii ki. İster kendi işinizi kurmak isteyen bir girişimci ister asırlık bir şirkette çalışan beyaz yakalı olun bu dönüşümü anlamak, kavramak ve kendimizi pozisyonlamak zorundayız. Elma Yayınevi tarafından yayınlanan Dijitalin Kitabı mı Olur? kitabı tam da bu noktada yardımımıza koşuyor. Dijitalin kitabı mı olur? Dijitalde yaşanan bu devrim kavranabilir bir şey mi? Nereden ve nasıl başlamak gerek? Bu devrim hayatlarımızın -özellikle iş dikeyinde- tam olarak nasıl etkileyecek?
Kitap temelde iki bölümde oluşuyor:
1. Marka olmak nedir? Gerekli midir? Gerekliyse ne yapmak gerekir?
Bu bölümde yazar kendi tecrübeleri üzerinden marka kavramını tartışıyor. Marka nedir sorusundan başlayıp tüketicilerin zihinlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Yazar, kendi deneyimleri üzerinden maddeler halinde tüyolar verirken; kitabın çeviri bir eser değil de yerli bir yazar tarafından yazılmasın faydalarını yer verdiği örnekler ve alıntılar üzerinden görebiliyoruz. Birçok yerde Türkiye’den markalar ve bu markaları yaratan insanlara yerler verilmiş. Bu sayede hem duruma “fransız” kalmıyoruz hem de çevremizde neler olup bittiğine dair bir bilgi birikimi ediniyoruz. Markalaşmak üzerine yazılan ilk bölümünde cevabı verilen bazı soruları:
- Bir markayı satın almaya nasıl karar veriyoruz?
- Markamızı tüketici zihninde nasıl konumlandırabiliriz?
- Hedef kitle ve persona oluştururken neler dikkat etmek gerekiyor?
- Başarılı bir marka hikayesi oluşturmak için nasıl bir yol izlemeliyiz?
Bu bölümde logo seçiminden tagline belirlemeye kadar gittikçe detaylaşan ve farklılaşan birçok konuda da yazarın rehberliği yanımızda. Değerler Tablosu, Marka Sesi Tablosu gibi görselleştirilmiş içerikler üzerinden görsel zekamıza da hitap eden bir anlatım var. Bu da yaşadığımız şu görsel çağda kavrama yetimizi daha da kuvvetlendiriyor.
2. Esas Zemin: Dijital Pazarlama
Kitabı satın alanlar ve almak isteyenlerin muhtemelen hızlıca görmek istedikleri konular bu alanda işleniyor. İlk bölüm buraya bir altyapı sunması için kurgulanmış ve bu hedefi tam olarak yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Çünkü, marka oluşturma, pazarlama, ürün ve kimlik kurgulama gibi teknik kavramlara hiç aşina değilseniz bu bölüm pek de verimli olmazdı. İlk bölümde bu alanlara dair temel atılması ikinci bölümdekileri kavrayabilmemiz için işleri epey bi kolaylaştırıyor.
İkinci bölümde kitabın temel vaadi biz okuyuculara sunuluyor ve muhtemelen bu kitabı alma sebebimiz olan sorulara cevaplar veriliyor:
- Dijital pazarlama dediğimiz şey tam olarak nedir?
- Dijital pazarlama ve geleneksel pazarlama arasındaki farklar neler?
- E-ticarette (dijitalde) müşteri deneyimini anlamak.
- Markam için bir influencer’la çalışmalıyım?
- SEO, ücretli reklamlar, içerik pazarlaması, içerik fikirleri, sosyal medyada tam olarak nasıl bir yol izlemeliyim gibi daha dikey konulara kadar uzanan bir alanda sorularımıza cevaplar alıyoruz.
Dijital, yazarında kitapta sıklıkla değindiği gibi durmaksızın gelişen bir alan. Haliyle bu alanda uzman olmak da, bir kitaptan her şeyi kavramak da pek sağlıklı iddialar sayılmaz. Yazarın birkaç yerde vurguladığı gibi bu alanda başarılı olmak güncel kalmakla ilgili.
Güncel kalmak, bilmediklerinizi öğrenmek, yazarın kendi deneyimlerinden beslenmek ve belki de en önemlisi çağımızın ruhunu yakalamak için Dijitalin Kitabı mı Olur? kitabına aşağıdaki görsel üzerinden ulaşabilirsiniz:
Öne Çıkanlar:
- Görsel çalışmalarınızda mesajınıza yer verirken önerim sürüngen beyne hitap ettiğiniz gerçeğini unutmamanız.
- Markaların en sık yaşadığı sorunlardan biri, bir masa etrafında toplanan karar verme ekibinin, bir süre sonra alınan kararları tamamen kendi perspektifinden vermeye kalkması.
- Müşterim zaten var deyip dijitale yatarım yapmamak, gelecekte para kazanmasam da olur demekle aynı anlama geliyor.
- Bugün, azıcık bir bütçe fakat doğru belirlediğiniz bir hedef kitleye özel ürettiğiniz içerikle, kırk yıllık bir kurumsal firmadan daha güçlü bir dijital itibar edinebilir ve kendi topluluğunuzu yaratabilirsiniz.
- (…) Tek başına organik mi gitmeliyiz, ücretli reklam mı vermeliyiz sorusu doğru değil. Çünkü ikisi de birbirini besliyor.
- Bulunduğumuz dönemin en güzel yanı, eskiden belli bir topluluğa doğarken bugün, içinde olmak istediğimiz toplulukları kendimiz seçebiliyoruz.
- (…) Özellikle dijital dünyada başarı göstermiş olanlar, daha iyi bildikleri için değil, daha heyecanlı ve sürekli denemeye açık oldukları için başarıyorlar.