Bu yazıyı paylaş
Reklamcılık deyince kuşkusuz herkesin aklına David Ogilvy gelir. Reklam dünyasının sayılı efsanelerinin başında gelen bu İskoç gerçekten de reklamcılığın kitabını yazmıştır.
Ogilvy & Mather bugün bile tüm dünyada 24.000 çalışanı ile dev bir ajans olarak reklam sektörüne katkı sunmaya devam ediyor. Tabii bu başarının ardında Ogilvy’nin reklamcılık kuralları olduğu kadar şirketin o günden bugüne bir kültür yaratmış olduğu gerçeği de var.
Reklamcılıkta yeni güncelleme
Son 20 yılda yaşadığımız dönüşüm inanılmaz. 2000’lerden bu yana tam olarak dijital çağ’a geçmiş bulunuyoruz. Bu dijital dünya, insanlığın yeni bir kanalı adeta. Bu dünyanın içinde tüm oyuncuların rolleri ve oyunun kuralları netleşene kadar da bu flu görüntü devam edecek gibi görünüyor.
Kartların yeniden dağıtıldığı bu dönem içinde reklamcılık dünyasının temel ilkeleriyle ilgili yeni bir güncelleme yapan Miles Young, 20 yılı aşkın bir süre Ogilvy & Mather’ın dünya çapında başkanı ve CEO’su olarak görev yapmış önemli bir iş insanı. Başkanlık yaptığı süre boyunca da hem Ogilvy kanunlarından ödün vermemiş hem de eğlence kültürünü merkeze alarak şirketin büyümesine büyük katkılarda bulunmuş.
The Kitap Yayınlarından çıkan Dijital Çağda Ogilvy’e Göre Reklamcılık Ogilvy’nin bu çağda bile hala geçerli olan temel ilkelerine bir saygı duruşu. Kapak tasarımı bile çağların gelip geçici ama Ogilvy’nin ilkelerinin kalıcı olduğunu söylüyor adeta.
Dijital çağ evrim midir, devrim mi?
Kitabın içindeki konuları Ali Atıf Bir şöyle özetlemiş:
● Dijital rekabete karşı markaların tepkisi
● Dijital ekosistemi anlamak
● İnsanların ilişki kurabileceği akıllı içerikler üretmek
● Sosyal medya, değişkenlik ve ticaretin temel savaşları
● Markalar, dijital dünya, toplum arasındaki ilişki
● Yaratıcı teknolojilerin gücü
● Büyük verinin yararları
● İnternet ve gelişen pazarlar
Kökten değişen düzene rağmen ana ilkelerin hala inatla aynı kaldığını daha baştan söylüyor yazar. Sonra bizi nefis bir tartışmanın içine bırakıyor. “Dijital nedir? Evrim midir? Devrim mi?” Yazar bu tartışmaya kendi alanı için faydacı bir yerden bakıyor elbette.
“‘Eski’ medyanın büyük bölümünün kaybolacağı, Dijital Devrimin pek çok yeni yanı olduğu görüşüne katılmamak elimden gelmiyor. Ama söylem devrimin zenginliğine haksızlık ediyor. Bir tarafta John Hegarty’nin deyişiyle ‘dijital taliban’ , diğer tarafta günümüz makine karşıtlarının (Luddite’ler) yer aldığı bir ‘sıfır kazanan’ oyunu yaratıyor. Ama aradaki bölge doğurgan ve verimli.”
Dijital dünyanın büyük bir parçalanma yarattığı kesin. Bir çok aracının aradan çıkması gerçeği akşamları çayımızı karıştırırken “küçük esnafı bitirdiler” tespitimizden çok daha ciddi aslında.
Yazar Miles Young dijital çağa ve onun getirdiği dönüşüme mutlaka kullanıcı üzerinden bakıyor. Bu da çoğunlukla “dijital yerliler” dediği Y ve özellikle c kuşağını kapsıyor. Bu kuşaklar üzerine yapılmış araştırma ve inceleme ve tanımlamalar gerçekten harika. “Yürüyün be çocuklar, kahrolsun eski alışkanlıklar!” diye slogan atası geliyor insanın.
Sobelendiniz!
Bundan 15-20 yıl önce Philip Kotler gibi guruların işaret ettiği markanın ihtiyacı, duyusal ve duygusal deneyim yaşatacak güce kavuşturulması gerekliliği iken şimdi artık neredeyse o deneyimin kendisi olmamız gerekiyor. Evet içeriğin önemi kitapta da sayfa sayfa işleniyor ama sürpriz, bu içerikler kullanıcılar tarafından da oluşturulup kullanılabiliyor. Ve saklanacak hiçbir yer kalmadı.
Sabah uyandığımız andan gece yatana kadar hatta kimi zaman uykuda bile içerik üretip paylaştığımızı düşünürsek hepimiz sobelendik. Bu tabii ki bütün markalar için de öyle. Üstelik global ya da yerel fark etmeksizin.
Young’ın kitabı dijital kampanyalar, en son araştırmalar ve örnek olay incelemeleriyle son derece zenginleştirilmiş bir kaynak. Dijital dünyaya geçişle beraber yeni çıkan ve dönüşüme uğrayan kavramlar bir sisteme oturtulmuş. Miles Young’da bu kitapta hem dijital çağı anlamamıza yardımcı oluyor hem de temel reklamcılık ilkelerini bu dünyaya harika bir şekilde entegre ediyor. O kadar geniş kapsamlı, bol örnekli ve enerjisi yüksek bir kitap ki, bir referans kitabı olmaktan öte üniversitelerde okutulması gereken bir ders kitabı niteliğinde.