Bu yazıyı paylaş
Dijital dönüşüm, özellikle pandemiyle birlikte hem kurumların hem de bireylerin gündemlerini işgal eden bir kavram haline geldi.
- Dijital dönüşüm nedir?
- Gerekli midir?
- Nereden başlamak gerekir?
- Nasıl bir yol izlenmeli?
Minvalinde onlarca soru zihnimizi meşgul ediyor. Söz konusu kurumlar olduğunda eğitim ve danışmanlık şirketleri üzerinden sis bulutları aralansa da bireylerin soruları çoğunlukla havada kalıyor. Nisa Nur Kaya, İnan Acılıoğlu’nun kaleme aldığı Beyaz Yakalı’nın Dijital Yakalı’ya Dönüşümü kitabı adından da anlaşıldığı gibi halihazırda beyaz yakalı olan fakat çağa ayak uydurmak -en azından geri de kalmamak- için eyleme geçmeye hazır kişilere bir rehberlik sunuyor.
Dikkat!
Yazarların üzerinden en çok durduklarını konulardan birisi, dijital dönüşümün bir sonuç değil süreç olduğu. Ülkemizde maalesef dijital dönüşüm denen “şey” bir sosyal medya hesabı ve bir de internet sitesi açmak olarak anlaşılabiliyor. Oysa dijital dönüşüm mevcut iş yapma biçimlerini, kariyer yöntemlerini tamamen yıkan son derece radikal değişimler gerektiren bir süreci ifade ediyor.
Çok uluslu şirketler kendi içlerinde kendilerine rakipler çıkarıyor. Ekran kartı üreten bir şirket, ekran kartına sahip olmadan işlerinizi yapabileceğiniz bulut sistemler tasarlıyor. Marketler, on binlerce lira kira ödedikleri dükkanlarına gelmenize gerek kalmasın diye evlerinize kadar teslimat sistemleri kuruyor.
Kimsenin pek bir şey bilmediği fakat herkesin bir şeyler deneyerek yolunu bulmaya çalıştığı bu değişim döneminde Beyaz Yakalı’nın Dijital Yakalı’ya Dönüşümü kitabı sizlere rehberlik sunabilir.
Öne Çıkanlar
- Şirketlerde dijital bir çözümün devreye alınması ile birçok sorunun ortadan kalkacağı düşünülür. Ancak dijital çözümün uygulanacağı süreç uçtan uca tekrar tasarlanıp verimsizlikleri ortadan kaldırmazsa; dijitalleşme için harcanan paralar ve emekler boşa gidebilir.
- Yeni nesil üyeleri, ürüne sahip olmaktan ziyade ürünün getireceği faydaya odaklanıyor.
- Son devrime kadarki yenilikler daha çok mavi yakalı çalışanların yaptığı işleri otomatize etmeye yönelikken, artık beyaz yakalı çalışanların yaptığı işlerde otomasyon büyük bir ivme kazanıyor.
- 2000 yılındaki Fortune ilk 500’de bulunan şirketlerin %50 ‘si 2015 yılında listede yer alamadı.
- Aynı meslek altında aynı şeyleri yaparak emekli olabilmek, bizden önceki nesillere nasip olan bir durumdu.
- We Are Social’ın araştırmasına göre bir Türk günde ortalama 7 saatini internette geçiriyor.
Daha kapsamlı bir okuma için Beyaz Yakalı’nın Dijital Yakalı’ya Dönüşümü kitabına aşağıdaki görsel üzerinden ulaşabilirsiniz: