Bu yazıyı paylaş
Anksiyete Çağı
Dikkatimizi darmadağın eden yüzlerce seçenek, 10 yıl sonra varolacağından bile emin olmadığımız mesleklere hazırlanıp kariyer planları yapmaya çalışmak, biz hariç herkesin eğlendiğini, terfi aldığını, mutlu olduğunu an be an takip etmemize olanak tanıyan teknolojik imkanlar… Anksiyete Çağı’ına hoş geldiniz!
İnsanın, binlerce yıldır evrendeki en kıymetli varlık diye tanımlanmasının sebebi kuşkusuz ki düşünebiliyor olmasıdır. Fakat giriş paragrafında işaret ettiğim değişimler sebebiyle düşünebiliyor olmak, aynı zamanda başımıza ciddi dertler de açıyor.
Düşünceler… Düşünceler…
Benim için ideal eş kim?
Onunla tanışabilecek miyim? Yoksa bu halim ömür böyle mi sürüp gidecek?
İşimden memnun muyum? Sanki bir yerlerde beni daha çok mutlu edecek başka işler var gibi hissediyorum?
Ekonomik kriz daha da derinleşir mi?
Çocuğum yetişkinliğe erişene kadar teknoloji hangi meslekleri yok edecek? Onu nasıl yönlendirmeliyim?
Yaşamlarımızın hızlanması, kendilerimizi başkalarıyla kıyaslayabilmemizin kolaylaşması gibi sebeplerle durmadan bir şeyler düşünüyoruz. Düşüncelerimiz düşüncelerimizi bastırıyor. Bazen tüm bu düşüncelerimize cevaplar yetirtirmeye çalışıyor bazen de durgun ve mutsuzca; geçip gitmelerini bekliyoruz. Taa ki bu düşünme eylemi gündelik hayatlarımızı zora sokana dek. İşler bu aşamaya geldiyse -ya da gelmesinden korkuyorsak- neler yapmalıyız? Saplantılı Düşüncelerden Kurtulmak kitabına bir bakalım:
Herkesin Saplantılı Düşünceleri Vardır!
Yazarlarımız Sally M. Winston ve Martin N. Seif yüreğimize su serpmek istercesine neredeyse tüm kitap boyunca ısrarla şunun altının çiziyor: Neredeyse herkes istenmeyen, rahatsız edici düşüncelere maruz kalıyor. Bu tür düşüncelere sahipseniz; çılgın, deli, kafayı kırmış değilsiniz! Saplantılı düşünceler birçok insan tarafından deneyimleniyor. Fark şu: Birçok kişi bu tür düşünceleri hızlı bir şekilde zihninden siliyor, unutuyor. Fakat bazıları için bu tür düşünceler daha kalıcı hale geliyor. Kitabın odak noktası da bu soruyu açıyor. Neden bazı insanlar için düşüncelerinin etkisinden kurtulmak bu kadar kolayken diğeri için zor ve bu diğerleri neler yapmalı?
İçerik
10 bölümden oluşan Saplantılı Düşüncelerden Kurtulmak kitabının ilk bölümlerinde saplantılı düşüncenin ne olduğu, bu düşüncenin çeşitleri, beynimizi bu düşünceler karşı tepkisi gibi konular örnek soru cevaplar üzerinden detaylı olarak işleniyor.
Son bölümlerde ise daha önceki çabalarımızın neden işe yaramadığı, istenmeyen davetsiz düşüncelere nasıl yaklaşmamız gerektiği, bu tür düşüncelerden kurtulmak için hangi yolları deneyimlememiz gerektiğine değiniliyor. En son bölümde ise profesyonel yardıma ihtiyacımız olup olmadığını test edebileceğimiz bir kısım bizleri bekliyor.
Öne Çıkanlar
- Düşünceler, onlarla savaşırken kullandığınız enerjiyi kullanarak daha da güçlenir.
- Araştırmacılara göre düşüncelerimizin çoğunu -bazı araştırmacılara göre gerçekten çok büyük bir oranını- bilinçli olarak kontrol edemiyoruz.
- Bir kişi için endişelenmek sizi onu koruduğunuzu hissettirse bile sadece beyninizi endişelenme döngünüzü sürdürmek için eğitiyorsunuz.
- Düşüncelerinizle olan ilişkilerinizi ve bu konudaki inançlarınızı değiştirmeniz gerekiyor. Onları durdurmaya ihtiyacınız yok sadece onların kendini sürdürmesi için gerekli olan enerjiyi kesmeniz yeterli.
- Saplantılı düşüncelere sahip olan kişilerin zayıf, deli, kontrolsüz veya iradesiz olarak kabul edildiği zamanlar vardı; ne yazık ki çok eski değil. Artık biliyoruz ki bu sadece beynin yanlışlıkla düşünceleri sürdürmek üzerine programlanmasıdır.
- İstenmeyen davetsiz düşünceleri devam ettiren en önemli faktörlerden biri kesinlik arayışı ve emin olmak için verdiğiniz savaştır. Düşünün, başka hangi konularda emin olmak istiyorsunuz?
- En büyük endişelerinizin aksine düşündüğünüz şeyleri yapma ihtimaliz çok azdır. Zaten var olmalarının sebebi aşırı kontroldür; kontrolsüzlük değil.
Daha kapsamlı bir okuma için Saplantılı Düşüncelerden Kurtulmak kitabına aşağıdaki görsel üzerinden ulaşabilirsiniz: