Yarının İşini Yarına Bırakma
Bu makaleyi paylaş
“Bir koltuğa iki karpuz sığmaz” deyişini bilirsiniz. Çoğumuz için bir koltukta tek karpuz yeterli olduğu kadar idealdir de. Ama bu herkes için geçerli değil. Hatta Ufuk Tarhan gibi insanlarla karşılaştığımızda “yalnızca iki karpuz mu?” sorusu geliyor aklımıza.
Ufuk Tarhan bir fütürist. Aynı zamanda bir ekonomist, yazar, konuşmacı, blogger, sivil toplum gönüllüsü ve daha pek çok şey. 1 Mart Gelecek Günü’nün yaratıcısı ve küratörü. Fütüristler Derneği’nin ilk kadın başkanı. Forbes Dergisi internet sitesindeki En etkili 50 Kadın Fütürist ve Dünyanın en iyi 100 Kadın Fütüristi listelerindeki tek Türk. En Başarılı İnovatif İş Kitabı Ödülü sahibi “T-İnsan”ın yazarı.
Yeni kitabında bize “yarının işini yarına bırakma” diyor Ufuk Tarhan:
“Çünkü robotlar ve yapay zekâ ile iç içe büyüyen, okuma yazma öğrendiği anda kodlamaya da başlayan, quantum bilişimle nano-genetik bilgisi ile keşifler yapan, Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik ile metaverse’de iletişim kuran, öğrenen, eğlenen, ödevlerini 3D yazıcı, tasarım cihazlarıyla yapıp hologramlarla sunan, teleportation’u (ışınlanma) günlük yaşamında kullanan, kripto para ile malzeme, tasarım alıp-satıp, blockchain’le her kaynağa direkt erişen, akıllı şehirlerde dikey çiftliklerden beslenen, otonom araçlarla seyahat eden nesillerin şekillendirmekte olduğu bugünde ve yarınlarda yaşamaya hazırlanmamız gerekiyor.”
Bugünün dünyası nasıl bir dünya?
Yarının İşini Yarına Bırakma, adeta bir fikir bombardımanı. Kitap bizleri 2030, 2040, 2050 ve hatta ötesini birlikte düşünmeye davet ediyor. Tarhan geleceği hayal etmeye bugünün dünyasını anlamaya çalışmakla başlıyor. Peki, nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Ufuk Tarhan için günümüzün dünyası her şeyden önce çelişkilerle dolu:
“Dünyanın en büyük ekonomik gücünün savaş endüstrisi olması için çalışıyor, terörü besliyoruz, ama savaşı kınayan barış konferansları düzenlemekten helak oluyoruz!”
“Aşırı tüketim ve atık üretimi ile dünya kaynaklarını bitiriyor, doğayı kirletip iklimleri değiştiriyor, çevre felaketlerine sebep oluyor, ama ne üremeye, ne üretmeye, ne tüketmeye ne de kirletmeye doyuyoruz!”
Tarhan’a göre yaşadığımız çağ aynı zamanda eklektik bir çağ:
Kısacası eklektik yaklaşım, ordan-burdan-şurdan alıntılarla kimilerinin “yamalı bohça”, kimilerinin “seçiciliğin en keyifli ve de relax-rahat hali” diye özetlenebilir… Böyle bakınca da yaşadığımız döneme bir sürü tanımlama yakıştırılsa da bence en uygunlarından biri “Eklektik Çağ” olur.
Çünkü tıpkı eski parçalardan yeni bir battaniye, giysi, örtü, yamalı bohça vb. yapmaya çalışmak gibi, ordan-burdan-her yerden-her şeyden toparladıklarımızı, gördüklerimizi seçip, ekleştirip yeni, yeniden bir şeyler yapmaya, bulmaya, yaratmaya, farklı amaçlar için kullanmaya çalıştığımız dönemlerden geçiyoruz.
Yarının dünyası
Yarının İşini Yarına Bırakma, gelecekte iş dünyasını, eğitimin sistemini ve insanları nasıl bir dönüşümün beklediğini ve en önemlisi Tip-I uygarlık seviyesine nasıl ulaşabileceğimizi anlatıyor. Peki, nedir bu Tip-I uygarlık seviyesi?
Tip – I uygarlık seviyesine doğru
Tip-1 uygarlık seviyesi Kardaşev Skalası’ndan geliyor. Sovyet astronom Nikolay Kardaşev tarafından geliştirilen Kardaşev Skalası, uygarlıkları kullanabildikleri enerji miktarına göre kategorize ederek üçe ayırıyor: Tip I uygarlık, kendi yıldızından gelen enerjiyi kullanma ve depolama yetisine sahip. Tip II uygarlık kendi yıldızındaki bütün enerjiyi kullanabiliyor. Tip III uygarlık ise bulunduğu gökadasının tüm enerjisi kontrol edebiliyor. Tarhan bu skalaya göre bizim henüz Tip-0’da olduğumuzu, yine de Tip-1’e doğru yolun yüzde 75’ini kat ettiğimizi ve yaklaşık 100 yıl sonra Tip-1’e ulaşabileceğimizi söylüyor ve ekliyor:
“Uzuun upuzun lafların özeti şu Sevgili Fütürdaşlar; insanlığın devamı, bir başka deyişle sürdürülebilir gelecek için 2100’lü yıllara kadar en önemli gündemimiz –her ne yaparsak yapalım, ne konuşursak konuşalım- Tip-1 uygarlık seviyesine geçme çabalarımızla ilintili olacak. Nokta.”
Yeni bir uygarlık seviyesine geçmek; iyi ama nasıl?
Peki, yolun geri kalanı nasıl kat edilecek? Tip-1 uygarlık seviyesine nasıl ulaşılacak? Tarhan bunun nasıl olacağını da açıklıyor. Yarının İşini Yarına Bırakma, bize önümüzdeki çağı yakalamanın altruist bir yaklaşımdan, aktivizmden ve sivil itaatsizlikten geçtiğini söylüyor. “Aktivizm ve sivil itaatsizlik yolları açacak, uyanış “asilenmeye” cesaret edenlerle ilerleyecek,” diye ekliyor. Tarhan bizi günümüz dünyasının kavramlarıyla düşünmeye davet ediyor. Çünkü ona göre aktivist, kliktivist, slaktivist bir gençlik yarınları inşa ediyor olacak. Yeni nesil gençliğin prototipi olarak gördüğü Greta Thunberg ise Tarhan için adeta bu kavramların ete kemiğe bürünmüş hali.
İnteraktif bir okuma deneyimi
Yarının İşini Yarına Bırakma sayfalara sığmayan bir kitap. Ufuk Tarhan daha önce T-İnsan’da yaptığı gibi, yeni kitabı Yarının İşini Yarına Bırakma’da da QR kodlarla bezenmiş interaktif bir Artırılmış Okuma (Augmented Reading) deneyimi sunuyor. Bu sayede QR kodlarla onlarca sayfaya ve videoya bağlanma imkânı bulacaksınız.